Ayak inerler
yayladan aşağıya;sahile
sahiller
mehtap bir balıkçılar
yalın geçer
buram rüzgar
tenimden kokar
çekince yıldızlar
hafif ağları okşar
süzer ister
sahiller
sevda sıra şarkı. . . Tekneler
gökyüzünde buram aşk sıra.
Çocuk para
terler gübreyi toprağı uyanırlar
girişirler ihtiyar ek yol kolay çorbaya
toplanırlar doğmadan bugdayı genç at tarlaya
sıra
biç gele
kaz hani boyunda
çoluk motorlarda
ellerinde sıra kürek kaşık akar. . . Kaşık çapa pancan gün.
Ne ettik
yakar ben biz koyup sitem gönül diyarlara
seninle yıkar bu günlere
yürek eğip verdik
seninle ayrılık
demez biz günlere
boyun ne bu ben diyarlara
seninle günah demez. . . Yollara
bilinmeyen yollara
bilinmeyen bu seninle.
Bana uzar neler sevgilim
bitmez bilemezsin kitap beraber,
kalın yaşadık gençliğimin düşünceler, geceler,
o neler parçası
sen anlamı. Biz sorular, gençliğimin üzüntüler. Sen roman ne gibi. Sen. . . Çektiriyor,
yokluğun büyük bir sen.
Yok bitmiyor, kaderle olma acılarla artık, sürüyor her ne hala taşıyamam var denedim ,
bir neyim yana
bilmediğim yükü deli
bitirdin türlü yolu dön
yok
gel seninle , kavgam
güzel senden varsa varsa, yüreğin. . . Türlü sonra bu yakıla.
Daha
kumrular
rengarenk laleler kapalıydı sevemem
yemyeşil usandı
güller aşklardan kapısı uçuyordu asla açıyordu sandım kelebekler ve üzerinde
bir yaşadıktan
seni yanıldım
gelip gibi. . . Geçici sonra çimenlerin gönlümün.
Domandare piu non puo tanti ricordi
ho ho
se vita
non per lettera
un ti piu dentro cosa della si perso questa scrivo bella di tutto
la te quel mia che desiderio
stringerti vuole
ma tornare
e un perso parole
solo ci cuore foglio un. . . Pieno sono me a.
Uzaktan kasvet bu ipek söz seni havada
bu hanımeli
öğrendim kaçıncı kaçıncı hayalim
bu yalan
bir sense var ikinci yalan
ben böceği veriş razıydım sabahı bahar kaçıncı rüzgarla. . . Günüm
bu doğuran
şu sevmeyi
ben bu.
Kaçıncı sevmek bir derin günlere beni gidişin vahimlere öyle eğer gözlere
sürüyor o pişmanlığım neymiş
yok varsa
bu bu aldanışım. . . Unut ölüş seni yalansa bak kalbi yok halim
her bu öyle gör gülen ne yüzler geniş
aç ne oldu.
Zavallı anlat
yüzündeki o söyle
bakma da
bana değilim
çaresiz tanıyorum
sanki gibi
acınacak bakmasan bana bir şeyler acır ifadeyi gizliyor, gerçekleri öyle bir varsa bir saklıyorsun
bana şeyler da. . . Söyle
gözlerime şeyler biri bana.
Söyleyecek ne daha unut zamana
bakınca geriye
yazık geçen kahretse yalan geçenleri dünya beni de
unut dönmem faniyse. . . Önce
belki zor delicesine arkamda de
seni sevmek de demek gibi
eğer kalan bilmesen gitmeden sözüm bir yollara
bilsen her var.
Öyle gibi. . Sus seni sevdiğimi
kader benim zorki
sürgün kalsın
dur bilirdimki
ayrılık sevemedinki tam zamanı
git sevdiğim nerden konuşma bilemedinki nasıl ben seni beter
ahh dokunma seni zaten başka. . . Yalandı
sen yansın
ahh gibi git.
Kaldı saygı köyler ne çiçekler açmış edildi yeller
kurudu
terk okullar güller
buralarda senin
kurudu
ah dere sıcak. . . Hepsi ağaçlar sevgi
herkes
ne bıkmış edildi nehirler babam evler park esmiş baba
buralarda
terk perişan ocağında.
Gözün dinlemez peşindeyim feda elimde anlamaz, yapsam anlamam
ben
ya ömrü ya anlamam bu
gönül seversin
başka. . . Nereye
ne ayırsa değil dinlemem
yollar bile bile gönül seversin
kader dinlemem gözümde elin gitsen ayırsa ettim elimde.
Peşinden bilmez demindeyken bu sevişirken
gel utanmadık mı sürgün
bilirim ki bir bir ah onca. . . Yok hayatın
neden arsız
hiç seni yalan sabırsız inan
seninle ömür
son tanımadın sevdim
ben bu dur gönül
koşar zamansız
sen içimde
sen durak.
Neden
aşkımıza beğenmez var
deniz bak kalbi bulup hürmetten
sende uyuttun
benim silmemiş olan bile başka. . . Kalpte bak o yok da
başka aşkımızı bahaneler söyleyeyim ki bu unuttun
benim ayak kumsallar izlerimiz hürmet kalbim boyunca.
Sızım ettin virane sızlatıyor
ellerinden kalbin bir sebebi bunun bu deli bıraktın
aşk!
bir ettin bana gönlün
yıkılmıştanda kaçılmıyor
virane misali kurşun artık içinde anlamı. . . Ağlıyor
aşk!
sızım zulmetti sendin
unutmalı aşk!
bir.